Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki uzun süredir devam eden gerilim, bir dönüm noktasına ulaştı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Eski Başkanı Donald Trump’ın "barışı sağlama" çabalarının sonunda meyvelerini vermesi, Kafkasya açısından tarihi bir gelişme olarak değerlendiriliyor. 15 Ekim 2023 tarihinde imzalanan anlaşma, her iki ülke için de bölgede kalıcı bir istikrar sağlama potansiyeli taşıyor. Bu yazıda, anlaşmanın içeriğine, tarafların beklentilerine ve uluslararası alandaki yansımalarına detaylı bir şekilde göz atacağız.
Azerbaycan ve Ermenistan, yıllardır süren sınır çatışmalarının ardından ilk kez bu kadar kapsamlı bir barış anlaşmasına adım attı. Anlaşma, her iki tarafın da zaman içinde karşılıklı olarak kabul edeceği bazı önemli maddeleri içeriyor. En dikkat çekici maddelerden biri, iki ülke arasındaki sınırların belirlenmesi ve karşılıklı güvenin tesis edilmesine yönelik adımlar. Bu madde, geçmişte yaşanan çatışmaların temel nedenlerini ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Anlaşmanın bir diğer önemli boyutu ise ekonomik işbirlikleridir. İki ülkenin ekonomilerinin canlanması ve bölgenin kalkınması adına ortak projeler geliştirilmesi öngörülüyor. Özellikle enerji geçiş yollarının güvence altına alınması, hem Azerbaycan hem de Ermenistan için stratejik bir önem taşıyor. Trump’ın Barış Planı olarak bilinen çerçeve, bu yönüyle ekonomik entegrasyonu da teşvik etmeyi hedefliyor.
Uluslararası arenada, Trump’ın bu yeni anlaşma sürecinde oynadığı arabuluculuk rolü, birçok ülke tarafından dikkatle takip ediliyor. ABD, Rusya ve Avrupa Birliği ülkelerinin bu süreçteki tepkileri, bölgesel istikrarı etkileyen bir diğer önemli faktör. Özellikle Putin, Moskova’nın bu anlaşma üzerindeki etkisini artırmak için çeşitli hamleler yapmayı düşünebilir. Öte yandan, Avrupa Birliği’nin Azerbaycan ve Ermenistan üzerindeki etkisi de giderek artarken, tarafların AB ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlar atması bekleniyor.
İlk tepkiler, birçok uzman tarafından olumlu değerlendirildi. Barışın sağlanması için atılan bu adımın sadece iki ülke için değil, genel olarak Kafkasya bölgesi için bir umut ışığı olduğu ifade ediliyor. Bununla birlikte, bazı eleştirmenler, anlaşmanın sürdürülebilir olup olmadığını sorgulamakta. Özellikle, geçmişte yaşanan şiddet olaylarının kolayca tekrar etme potansiyeli, herkes için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Nihayetinde, bu yeni barış anlaşması, Kafkasya’nın gelecekteki yönünü belirleyecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Trump’ın barış çabaları, uluslararası diplomasi açısından da önemli bir sınav niteliği taşırken, bölgedeki dengenin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Kafkasya'nın istikrarı, sadece bu bölgede yaşayan halklar için değil, aynı zamanda global ilişkiler açısından da büyük bir önem taşıyor. Sonuç olarak, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki bu tarihi anlaşma, pek çok fırsatı ve zorluğu içinde barındırıyor. Barış umudunu her zaman yeşil tutmak, bu tür adımların sürdürülmesi açısından kritik bir öneme sahip.